ANA SAYFA AÇIKLAMALAR SURELER AYETLER İÇİNDEKİLER MEKKE DÖNEMİ NOTLAR HİCRET NOTLAR MEDİNE DÖNEMİ NOTLAR HZ. MUHAMMED’İN ÖLÜMÜ HZ. MUHAMMED’DEN SONRA SON NOTLAR




            109- FETİH | FETİH (Kitap Sırası-48)


SURE AÇIKLAMASI (Diyanet İşleri Başkanlığı)
Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, hicretin altıncı yılında Hz. Peygamber ile Mekke’li müşrikler arasında gerçekleşen Hudeybiye antlaşması, cihad, savaştan geri kalan münafıklar ve Mekke’nin fethedileceği müjdesi konu edilmektedir.

            Şefkatle merhamet eden Allah’ın adıyla.

1.         Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.1

2-3.      Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin.

4.         O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

5.         Bütün bunlar Allah’ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.

6.         Bir de, Allah’ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah’a ortak koşan erkeklere ve Allah’a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lânetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!

7.         Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

8.         (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

9.         Ey insanlar! Allah’a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tespih edesiniz diye (Peygamber’i gönderdik.)

10.       Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar.2 Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.

11.       Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, “Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah’tan bizim için af dile” diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: “Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, O’na karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

12.       (Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak eden bir kavim oldunuz.

13.       Kim Allah’a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık.

14.       Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

15.       Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar, “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.

Not.1         Bu ayette ganimetler yüzünden kavgala­rın meydana geldiği açıkça ifade edilmektedir.

                   bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.246-259).

Not.2         GANİMET AYETLERİ: Enfâl 1-2, 7, 41, 67-69, Âl-i İmrân 161, Haşr 6-7, Nisa 94, Fetih 15, 19-21:

                   Ganimetle ilgili bu ve benzeri ayetlerden net olarak şu sonuçlar ortaya çıkıyor:

                   İnanmayanların malına el koymayı meşru kılmak ve Müs­lümanların rahat bir şekilde savaşa gitmelerini sağlamak için uydurulan ayetler Allah’a mal ediliyor ve bu konuda Allah insanlara karşı kullanılıyor.

                   Yine Muhammed’in, gerek kendine, gerek aile efradına ve gerekse diğer yakın akrabasına ganimet ve fey’den pay alabilmesi için inen Kur’an ayetlerine anlam vermek gerçekten çok zor.

                   Bu ganimet ve fey’ yüzünden Müslümanlar arasında çıkan kavgaları önlemek için, gerek Haşr 6-7, gerekse Enfâl 1-2 ayetlerinin inmesi herhalde normal bir du­rum değildir.

                   Keza bu ganimetler bağlamında bir kadife parçası yüzün­den hırsızlıkla suçlanan Muhammed’i kurtarmak için inen Âl-i İmrân 161 ayeti dikkat çekicidir.

                   bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.252-253).

Not.3         Havazin Savaşı sonrası haksız ganimet paylaşımı ve itirazlar, Hz. Ali’nin Yemenden ganimet olarak getirdiği bir miktar altının henüz Müslüman olmuş şahıslara dağıtılması ve itirazlar, Hz. Osman’ın bile ganimet nedeniyle Muhammed’le kavga etmesi, Hicri 7. yılda Hayber baskın yoluyla Yahudilerden alınınca, Muhammed’in kendi ak­rabasına çok farklı bir biçimde ayrıcalık tanıyıp, sadece bu savaşta elde edilen ganimetten hangi akrabasına ne kadar verdiğine dair bir liste...

                   ...ve diğer ayrıntılar için bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.246-259).

16.       Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: “Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır.”

17.       Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.

18-19.  Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih3 ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

20.       Allah, size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. (Allah, böyle yaptı) ki, bunlar mü’minler için bir delil olsun, sizi de doğru bir yola iletsin.

21.       Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah’ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Not.1         Fetih 19-21: Kur’an, el âlemin kazandığı malı bu şekilde Muhammed ve yandaşlarına helal kılıyor. Başka ayetlere (Enfâl 69, Enfâl 41, Haşr 6)  bakıldığında net bir biçimde görülüyor ki, ganimet dağıtımında tar­tışmalar çıkmış, hatta Muhammed ganimetler konusunda hırsızlıkla bile suçlanmıştır; bunu Kur’an da yazıyor (Âl-i İmrân 161 “Bir peygambere, emanete -burada emanetten kastedilen ganimetlerdir- hıyanet yaraşmaz”). Bu ganimet/fey’ tartışmalarını önlemek için bir de tedbir ayeti iniyor (Haşr 7).

Kaynak:    Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.90-91).

Ayrıca:      Bedir, Uhud, Hendek, Hayber, Beni Nadir, Beni Kaynuka ve Beni Kureyza savaşları için (pdf-s.89-118) Başta “Batn-i Nahle” vak’ası olmak üzere bu savaşların başlıca nedenleri için (pdf-s.119-137)

Not.2         Fetih 19-21: Burada Hayber’le ilgili ganimetler kastedilmiştir. Hayber’de Müslümanlar ganimet ele geçirince, Kur’an’ın Al­lah’ı bunu kendi katından bir mükâfat olarak değerlendiriyor ve ilgili ayetin sonunda bu ganimeti Müslümanlara verdiği için “Al­lah üstündür” demek suretiyle mutluluğunu dile getiriyor

                   Allah bu ayetlerde sadece Hayber’deki ganimetlerle yetinmiyor; “Size daha nice ganimetler de vereceğim” sözünü verip, Hayber’de ele geçirilen ganimetler hakkında, “Bu­nu size hemen veriyorum ki, insanların eli sizden çekilsin ve mü­minlere moral bakımından bir ipucu olsun” diyor. Ayetlerin son­larına doğru da, bir daha ganimet sözünü pekiştiriyor. Bu üç ayet aynı surede ve aynı sayfada üst üste söylenmiş ayetlerdir.                                   bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.254).

 

Not.3         Fetih 19-21: Hudeybiye antlaşmasından sonraki gelişmelerle ilgili yukarıdaki ayetlerde (Fetih 19-21) Muhammed bu gibi sözleriyle, çok açık bir şekilde insanları savaşa teşvik ediyor. Zaten bu konuda Muhammed’in sözlerine gerek yoktur; zira Kur’an savaşı teşvik eden ayetlerle doludur.

                   bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.259).

Not.4         GANİMET AYETLERİ: Enfâl 1-2, 7, 41, 67-69, Âl-i İmrân 161, Haşr 6-7, Nisa 94, Fetih 15, 19-21:

                   Ganimetle ilgili bu ve benzeri ayetlerden net olarak şu sonuçlar ortaya çıkıyor:

                   İnanmayanların malına el koymayı meşru kılmak ve Müs­lümanların rahat bir şekilde savaşa gitmelerini sağlamak için uydurulan ayetler Allah’a mal ediliyor ve bu konuda Allah insanlara karşı kullanılıyor.

                   Yine Muhammed’in, gerek kendine, gerek aile efradına ve gerekse diğer yakın akrabasına ganimet ve fey’den pay alabilmesi için inen Kur’an ayetlerine anlam vermek gerçekten çok zor.

                   Bu ganimet ve fey’ yüzünden Müslümanlar arasında çıkan kavgaları önlemek için, gerek Haşr 6-7, gerekse Enfâl 1-2 ayetlerinin inmesi herhalde normal bir du­rum değildir.

                   Keza bu ganimetler bağlamında bir kadife parçası yüzün­den hırsızlıkla suçlanan Muhammed’i kurtarmak için inen Âl-i İmrân 161 ayeti dikkat çekicidir.

                   bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.252-253).

Not.5         Havazin Savaşı sonrası haksız ganimet paylaşımı ve itirazlar, Hz. Ali’nin Yemenden ganimet olarak getirdiği bir miktar altının henüz Müslüman olmuş şahıslara dağıtılması ve itirazlar, Hz. Osman’ın bile ganimet nedeniyle Muhammed’le kavga etmesi, Hicri 7. yılda Hayber baskın yoluyla Yahudilerden alınınca, Muhammed’in kendi ak­rabasına çok farklı bir biçimde ayrıcalık tanıyıp, sadece bu savaşta elde edilen ganimetten hangi akrabasına ne kadar verdiğine dair bir liste...

                   ...ve diğer ayrıntılar için bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.246-259).

22.       İnkâr edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

23.       Allah’ın öteden beri işleyip duran kanunu (budur). Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24.       O, Mekke’nin göbeğinde, sizi onlara karşı üstün kıldıktan sonra, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.

25.       Onlar, inkâr edenler ve sizi Mescid-i Haram’ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah, Mekke’ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkârcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkâr edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.

26.       Hani inkâr edenler kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise, Peygamberine ve inananlara huzur ve güvenini indirmiş ve onların takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) sözünü tutmalarını sağlamıştı. Zaten onlar buna lâyık ve ehil idiler. Allah, her şeyi hakkıyla bilmektedir.

Not.1         KUR’AN’DA EKSİK ya da FAZLA AYETLER, FARKLI KUR’AN NÜSHALARI ve FARKLI NÜSHALARIN İMHASI:

                   Bu ayette “İnkâr edenler, kalplerine öfke ve bağnazlık koymuşlar” denili­yor. Übey b. Ka’b ise burada “Siz de onların (inkâr edenlerin) yaptıkları gi­bi yaparsanız o zaman Mescid-i Haram bozguna uğrar” ayetini de ekliyor. Elimizdeki Kur’an’da bunlar yok.

                   Übey’in hem nüshasında farklı ayetler vardı, hem de iki sure fazladan vardı.

                   Bunların isimleri, “Hafd”ve “Hül’”idi. Yani ona göre Kur’an 114 sure değil; 116 sureydi.

                   Bu, en bariz, göze çarpan örnektir. İbn-i Abbas ve Ebu Musa el-Eş’ari’nin Kur’an nüshalarında da bu iki sure vardı, onlar da bunları Kur’an’dan sayıyorlardı.

                   bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.129-130, 228).

Sonuç:       İşte nüshalar arasındaki fark böylece hem fazla, hem de herkes “benimki doğrudur” deyince, halife Osman olaya el koyuyor ve yeni bir nüsha ortaya çıkarıp kalanları imha ediyor.                (pdf-s.132).

                   İmam Malik’e göre Osman’dan kalma olduğu iddia edilen ve şu an mevcut bulunan Kur’an da orijinal değildir; zaman­la değişime uğramıştır.                                                                           (pdf-s.200).

ayrıca;      KUR’AN’DA EKSİK ya da FAZLA AYETLER, FARKLI KUR’AN NÜSHALARI ve FARKLI NÜSHALARIN İMHASI:

                   için bkz. (Hicr 9, Not.3) ve İLGİLİ HADİSLER için bkz. (Hicr 9, Not.4)

ayrıca;      ZALİM HACCAC’IN KUR’AN’DA YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER: için bkz. Tekvir 24, Şuara 116, 167, Yunus 22, Yusuf 45, Zuhruf 32, Mü’minun 85-86, 89, Bakara 259, Muhammed 15, Maide 48, Hadid 7.

ayrıca;      Konuyla ilgili bu bilgiler Süyuti Kaynaklarında da vardır. Süyuti’den derlenen 40 benzer not için...

                   bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.219-232).

27.       Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi ve size bundan başka yakın bir fetih daha verdi.4

Not.1         Bakara 196, Fetih 27: Saç tıraşı inancı ve kuralları da Sümer mitolojisinden gelmedir (sırasıyla; Ana İttusu Kanunları, md. 23, 29; Hammurabi’den yaklaşık 150 yıl önce yaşamış olan ünlü yönetici Esnunna Kanunları, md. 51-52; Hammurabi Kanunları Md. 226-227, Md. 146, Md. 127; Orta Asur Kanunları (MÖ.1450-1250) Tablet A, md. 18-19; Muhammed’den önce Hicaz’da da benzer uygulamalar vardı: Herhangi bir savaşta esir alınanların kakulû/süs için bıraktığı saçı, ceza olarak kesilirdi. Saç tıraşı Hac’da hem erkekler, hem de kadınlar için yapılması gereken bir ibadettir; aksi halde ceza ödemek gerekir (kadınlar sembolik olarak saçından birkaç kıl keser; onlar için kökünden kesmek yoktur).

                   Bu uygulama, Muhammed’den önce o coğrafyada yaşayan insanlar tarafından da yerine getiriliyordu. İslam tarihçileri, “Medineliler, İslam’dan önce Safa’da dikilen ‘İsaf’ (erkek) putu ile Merve’de dikilen ‘Naile’ (dişi) putu için ihrama girer, bu iki tepe arasında 7 sefer koştuktan sonra Merve tepesinde traş olurlardı” diyorlar. Ayrıca cünüb iken bu iki putu tavaf etmeleri yasaktı. Adı geçen putları cünüb olarak tavaf etmeme inancı Muhammed’den önceki Arap şiirlerine bile konu olmuştur. Mesela; Bâlâ bin Kays ile Bişr b. Ebi Hazım’ın şiirleri gibi. bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.89).

28.       O, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir. (Allah) o hak dini bütün dinlere üstün kılmak için (böyle yaptı). Şahit olarak Allah yeter.

Not.1         Hicr 9, Yunus 82, En’am 34,115, Kehf 27, Saf 8, Fetih 28, Tevbe 32, Bakara 75, Nisa 46, Maide 13, 41:

a)               Hicr 9: Allah bu ayette “Kur’an’ı biz koruyacağız” diyor.

b)               Yunus 82, En’am 34, 115, Kehf 27, Saf 8-9, Fetih 28, Tevbe 32-33: Allah bu ayetlerde de “Allah nurunu tamamlayacaktır. Allah’ın ayetlerini kimse değiştiremez” diyor.

c)               Bakara 75, Nisa 46, Maide 13, 41: Allah bu ayetlerde de “Yahudiler Tevrat’ı tahrif ettiler, Tevrat, Allah’tan gelen Tevrat değildir”” diyor.

Özetle;      Tevrat ve İncil de Allah’ın sözleri/ayetleri olduğu halde ve Allah kendisi “Allah’ın sözünü değiştirecek yoktur” derken, yine aynı AllahYahudiler Tevrat’ı tahrif ettiler” diyor.

                   Ayetlerden açıkça görüldüğü gibi Kur’an’ın Allah’ı kendisiyle çelişmektedir.

d)               Burada “Acaba tanrı neden gönderdiği kitaplar arasında ikili davranıp bazılarına koruma garantisi verdi de bazılarına vermedi?!” sorusuna verilecek yanıt yok!

                   Bu konuda Kur’an’da başka ayetler de vardır. Bunlara bakılırsa ne Tevrat’ın, ne de İncil’le Kur’an’ın değiştirilmesi söz konusu olmamalı; ama hepsi de değiştirilmiştir, hiçbiri orijinini korumamıştır.

                   Bu şu demek değildir ki, bunların aslı daha iyi veya tanrıdan gelmedir.

                   Bir kere hepsinin mimarları insanoğludur.

e)               Denilebilir ki, Kur’an’da sözü edilen garanti sadece Kur’an için geçerlidir; Tevrat ve İncil için geçerli değildir; ben de derim ki, Allah niçin farklı davranıyor? Hâlbuki (iddialara göre) onlar da kendi gönderdikleridir. bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.82-84).

Not.2         Saf 9, Fetih 28, Tevbe 32-33: Bu ayetlere göre Hz. Muhammed’e Kur’an geldikten sonra bu din hem nitel, hem de nicel olarak dünya hâkimi olmalıydı; ama maalesef böyle olmamıştır. Nerede bir İslam ülkesi varsa hep üçüncü dünya ülkeleri statüsündedir. Sayı olarak da Hıristiyanlık dünyada bir numaradır! bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü, (pdf-s.217).

Not.3         Enfal 7-8, Saff 8-9, Fetih 28, Tevbe 32-33:

a)               Bu ayetlerdeki “Ben Kur’an’ın hükmünü yeryüzüne/bütün sistemlere hâkim kılacağım/ galip getireceğim” sözünün, bugünkü dünya realitesiyle çelişik olduğuna ne denir!

b)               Veya şöyle diyelim: Tevrat ve Kuran Allah’ının insanları, Mısır’daki suları kana çevirmekle, çekirge, kurbağa, haşere... göndermekle, tatarcık, dolu, baston, elin cepten çıkarmasıyla, yukarılardan taş yağdırmakla, depremle, bazen denizde batırmakla, yıldırım çarptırmakla... ve Tur-i Sina’da Musa’nın kavmine yaptıklarıyla cezalandırdığını bugün anlatsak kime inandırabiliriz ki!

c)               Şu rahatsızlığımı burada bir daha yineliyorum: Çağımızda kutsal kitaplardakilerle uğraşıp bu konuda kalem kullanmak cidden insanı rahatsız ediyor; ama ne yazık ki buna daha epey zaman ayırmak zorundayız; bunu anlatmama gerek yok; çünkü İslam dünyasının  fotoğrafı hepimizin gözü önündedir.

d)               Bu bölümü, Robert Cooper’ın yaklaşık 150 yıl önce (tüm dinleri eleştirel anlamda) kaleme aldığı kitabındaki önemli bir sözüyle bitirmek istiyorum. “Akıl ve ilim kullanmadan kutsal kitapların masallarına inananlar, aynı kitaplarında Ay’ın küflü peynirden yapıldığı yazılı olsa ona da inanırlar” diyor (The Inqurier’s Text-Book, Substance of Thirteen on the Bibel. s.209, Boston).

                   Ne yazık ki insanlar düşünmeden inanıyorlar.

                   bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.157-158).

29.       Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat’ta ve İncil’de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden iman edip salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.





DİPNOTLAR (Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Dipnotları)

1.     Âyetteki “fetih” ile daha sonra gerçekleşecek Mekke fethi kastedilmektedir. Ayrıca sûrenin inmesinden önce gerçekleşen ve Mekke fethine zemin hazırlamış olan Hudeybiye barışının kastedilmiş olması da mümkündür.

2.     “Bîat”, el tutuşup söz vermek demektir. Âyette, Hudeybiye’de müslümanların, Hz. Peygamber’e bağlılık göstereceklerine, gerektiğinde onunla birlikte savaşacaklarına dair söz vermeleri kastedilmektedir. Bu olay, İslâm tarihinde “Bey’atu’r-Rıdvan” diye anılır.

3.     Âyette sözü edilen fetih, Hudeybiye barışından hemen sonra gerçekleşen Hayber’in fethi olayıdır. Daha sonraki âyetlerde sözü edilen ganimetler de burada elde edilen ganimetlerdir.

4.     Âyette sözü edilen “yakın fetih” Mekke fethinden önce gerçekleşen Hayber fethi veya Hudeybiye barışıdır. Hudeybiye barışının fetih diye nitelenmesi, İslâm adına önemli açılımlar sağlamış olması sebebiyledir.



Sonraki sure
MÂİDE | SOFRA




KAYNAK KİTAPLARIN LİNKLERİ

1.      Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni

2.      Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2)

3.      Arif Tekin, Sümerlerden İslam'a Kutsal Kitaplar ve Dinler

4.      Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü

5.      Muazzez İlmiye Çığ, Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sumerdeki Kökeni





SURELER (NÜZUL SIRASI)

Free Web Hosting