ANA SAYFA AÇIKLAMALAR SURELER AYETLER İÇİNDEKİLER MEKKE DÖNEMİ NOTLAR HİCRET NOTLAR MEDİNE DÖNEMİ NOTLAR HZ. MUHAMMED’İN ÖLÜMÜ HZ. MUHAMMED’DEN SONRA SON NOTLAR




            6- KURUSUN, KAHROLSUN | TEBBET (Kitap Sırası-111)


SURE AÇIKLAMASI (Diyanet İşleri Başkanlığı)
Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. “Tebbet”, kurusun, kahrolsun demektir.

            Şefkatle merhamet eden Allah’ın adıyla.

1.         Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.

2.         Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.

3.         O, bir alevli ateşe girecektir.

4-5.      Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).1

Not.1         Kalem 10, 13, 16, Müddessir 19-20, Tebbet 1, Maun 4, Fil 5, Humeze 1, Kamer 20, 31, Araf 175-176, Yasin 8, Furkan 44, En’am 39, Sebe 33, Mutaffifin 1, Rad 6, Dehr 4, Enfal 12-13, A. İmran 152, Cuma 5, Muhammed 12: Allah, Kuran’daki olup bitenlere inanmayan insanlara sadece hayvanlar tabirini kullanmamış; daha ağır terimler de kullanmıştır.

a)               “...ancak hayvanlar gibiler. Hatta daha beterler” (Furkan 44)

b)               “...onların durumu, ciltler dolusu kitap yükletilen eşeğin durumuna benzer” (Cuma 5)

c)               Daha beteri tanrının insana köpek demesi: “Onun durumu köpeğin haline benzer...” (Araf 175-176)

d)               Yine Allah, Ebu Leheb hakkında, “Elleri kurusun” (Tebbet 1), önceki peygamberlerin kavimlerine verdiği cezalardan söz ederken Burnunu kıracağız/ burnunu yere sürteceğiz” (Kalem 16), Ad kavmine verdiği ceza konusunda da “Dibinden kopmuş hurma kütüğü gibi yoluverdiler” (Kamer 20) Semud kavminin cezasıyla ilgili, “Ağılcı çırpısı gibi döküldüler” (Kamer 31), Ebabil  kuşlarının hışmına uğrayan Ebrehe ve ordusu için “Yenik ekin gibi yaptı” (Fil 5), inanmayanlar için “Hayvan gibi yayıp içerler” (Muhammed 12), “Vay şu insanların haline!” (Mutaffifin 1, Humeze 1 vb), “Ayetlerimi yalanlayanlar sağır, dilsizler ve karanlık içindeler” (En’am 39) gibi ifadeler kullanmıştır.

e)               Kalem 10’da  Allah beğenmediği insan hakkında, “Mehin” diyor  ki bu kelime hor, alçak, dölü tutmaz erkek hayvan, dar görüşlü insan anlamlarına gelir. Yine aynı surenin bir başka ayetinde (Kalem 13) insana “Zenim” diyor  ki soysuz, nesebi bellisiz kişi anlamına gelir.

f)                Bazı ayetlerde de Kur’an, ahrette bazı insanların boğazına köpek tasması gibi demir geçirileceğini yazıyor (Kalem 16, Müddessir 19-20, Tebbet 1, Maun 4, Fil 5, Hümeze 1, Kamer 20, 31, Yasin 8, Sebe 33, Mutaffifin 1, Rad 6, Dehr 4).

g)               Allah ayrıca Uhud harbiyle ilgili: “Allah’ın izniyle siz düşmanlarınızı kesip doğruyordunuz” (A. İmran 152), Bedir harbiyle ilgili, “Biz Allah olarak düşmanın kalbine korku bırakacağız, siz onların boyunlarının üstüne vurun, parmaklarını doğrayın (Enfal 12-13) gibi akıl almaz sözler sarfediyor!

Özetle;      Demek ki Tevrat ve Kuran’da anlatılan efsanelere inanmayan insanlar, insanlık adına ne kadar yararlı şeyler de icat etse yine kutsal dinlerin Allah’ı katında hayvanlardan beterler; hatta eşekten farkları yoktur. Bu ifadeler kâinatın yaratıcısı olduğuna inanılan bir tanrıya isnat edilemez!

                   bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.160-161 ve 147).

Not.2         ALLAH’IN KUR’AN’DA ÖZEL KİŞİLERİ ELE ALIP KINAMASI DOĞRU OLAN BİR ŞEY Mİ?

                   Kur’an’ın Allah’ı gönderdiği 114 sureden birini Muhammed’in amcalarından Ebu Leheb’in kınanmasına ayırmış. Evet; böyle bir bölümün Kur’an’a yazılmasına neden olan hadise, başta Buharî olmak üzere çoğu hadis kaynaklarında şöyle anlatılıyor:

a)               İbni Abbas’tan rivayetle Kur’an’ın; “-Ey Muhammed! En yakın akrabanı uyar!” (Şuara 214) ayeti inince, MuhammedSafa” tepesine çıkıp ”Ey Abdulmuttaliboğulları, ey Fihroğulları, ey Kilaboğulları, ey Kusayoğulları, ey Lueyoğulları, ey Galiboğulları. Sabah oldu uyanın” diye seslenir.

                   Bunun üzerine -acaba bir şey mi oldu diye- halk meraktan toplanmaya başlayınca Muhammed onlara, “Ben size şu dağın arkasından bazı atlılar çıkacak diye bir haber versem inanır mısınız?” diye sorunca; onlar “şimdiye kadar sen hep doğru konuştun; dolayısıyla burada da doğru söylediğine inanırız” yanıtını verirler.

b)               Bu sefer onlara, “Ben, önünüzde bulunan bir azapla (kıyameti kastederek) sizi uyarıyorum” deyince, orada bulunan öz amcası Ebu Leheb, “Yazıklar olsun; bunun için mi bu insanları buraya topladın?şeklinde Muhammed’e kızıyor.

c)               İşte bu olaydan ötürü Ebu Leheb aleyhinde az önceki sure iniveriyor.

d)               Ebu Leheb’in hanımı “Ümmü Cemil” -ki aynı zamanda müşriklerin lideri Ebu Süfyan’ın kız kardeşiydi-çeşitli vesilelerle Muhammed’i rahatsız ettiği, onun aleyhinde propaganda yaptığı için, inen bu “Tebbet” suresinde o da nasibini alıyor.

e)               Ebu Leheb’in (asıl adı Abd’uluzza’dır) iki oğlu (Utbe ile Uteybe) Muhammed’in damatlarıydı (Rukiye ve Ümmü Gülsüm’le evliydiler). Muhammed tarafından Ebu Leheb aleyhinde bu sure ortaya atılınca; kendisi her iki oğluna, “Artık bu aşamadan sonra Muhammed’in kızlarıyla evli kalmanız doğru değildir” diyor, onlar da karılarını boşuyorlar. Muhammed bundan sonra her iki kızını da babaları yaşında olan halife Osman’la evlendiriyor.

Notlar:       Konuyu şöyle iredeleyelim:

a)               Bir kere kâinatın yaratıcısı diye düşünülen Kur’an’ın Allah’ının, duygusal davranıp Ebu Leheb ve eşi gibi iki insanı hedef seçerek kendi Kur’an’ın’da bu şekilde işlemesibüyüklüğüyle ters orantılıdır. Dünyanın hiçbir anayasasında şahıslar eleştiri konusu olmaz; eğer anayasalarda bir cezadan söz ediliyorsa o ceza genel olarak gündeme gelir.

b)               Ebu Leheb öleli 1400 sene geçmesine rağmen hâlâ da  Kur’an’da onun kınaması devam ediyor ve milyonlarca Müslüman hem normal olarak Kur’an’ı okurken, hem de günde kılınan beş vakit namazlarda istedikleri zaman bu sureyi okumakla ahireti kazanmış oluyorlar!

c)               Doğrusu; bellidir ki Muhammed Ebu Leheb’i çekemeyince kalkıp Allah’ını kullanarak bu yöntemle cezalandırma cihetine gitmiştir.

d)               Aslında “Yazıklar olsun sana, kahrolası...” gibi Allah’ın kızgınlığını belirten ifadeler Kur’an’da birçok yerde geçer. Örneğin; “Kendi fikri adına tahminler yürütenlere yazıklar olsun/kahrolası” şeklinde bir ifade, Zariyat 10. ayette geçiyor. Yine “O kâfir olan kişiyi kastederek- düşündü, ölçtü-biçti. Kahrolası nasıl ölçtü-biçti” şeklinde ayrı bir açıklama da Muddessir 17.-19. ayetlerinde geçmekte. Abese 17. ayetinde, “Kahrolası insan ne nankör bir şeydir!” deniliyor. Buruc 4. ayette, “İçi ateşle dolu yanan o hendekleri hak edenlere lanet olsun” anlamında bir ifade kullanılıyor. Kitabın 7. bölümünde tanrının insana karşı kullandığı benzer kızgınlık ifadeleri konusunda daha fazla örnekler verilmişti.

e)               Anlatılanlardan her şey anlaşılıyor; ancak ben yine de olayın özünü somutlaştırayım

                   Bir kere Muhammed’le Ebu Leheb arasında yaşanan olaydan ötürü, Muhammed’in kalkıp inandığı Allah’ı hakkında böylesine cümleler kullanması, onu böylesine bir  psikolojiye sahip kılması, kendi Allah’ına karşı yaptığı en büyük hakarettir.

f)                Ebu Leheb’in o toplantıda Muhammed’e karşı kullandığı, “Sana yazıklar olsun/ kahrolası” gibi anlamlara gelen “Tebben leke” Arapça ifadesinin Allah tarafından bu surede kullanılması, aynı zamanda da bu sureye isim olması enteresandır!

g)               Muhammed’i ara sıra rahatsız eden Ebu Leheb’in hanımı Ümmü Cemil’in, Kur’an’da hakaretvari bir tarzda ele alınması kadar, Kur’an’ın Allah’ına hakaret olmaz. Çünkü Kur’an’da kadın insan sayılmadığı gibi, o dönemde de -istisnalar hariç- hem pek o kadar kendisine önem verilmiyordu, hem de kimse onu ciddiye alıp problem yapmıyordu. Dolayısıyla, Allah’ın tenezzül edip bir kadını, Muhammed’e karşı yaptığı bazı negatif etkinliklerden dolayı problem yapıp bu kadar rencide etmesine bir anlam vermek güç. Kadın hakkında kendi Kur’an’ında az önceki surede şöyle diyordu: “Onun hanımı da odun hamalı olarak boynunda bir ip olduğu halde -cehenneme girecek-.”

h)               Burada şöyle bir şey daha ortaya çıkmış oluyor: Gerek Bakara 24, gerek Al-i İmran 10. ayetleri ve gerekse Kur’an’ın ilgili diğer ayetlerinde özetle, “Cehennem ateşinin yakıtı insanlarla cinler ve taşlardır” deniliyor. Ancak burada cehennemde yeni bir yakacak malzemesinin varlığından da söz ediliyor:ODUN

i)                 Bu ayet dışında Kur’an’da cehennem odunundan söz eden başka bir ayet yok. Bellidir ki, taciz amacıyla zaman zaman Muhammed’in geçtiği yollar üzerine çalı-çırpı atan Ebu Leheb’in hanımı da tıpkı kocasının Muhammed’e karşı kullandığı ifade nasıl Kur’an’a geçirildiyse onun hakkında da cehennemde uygulanacak ceza yöntemi yine kendisinin Muhammed’e karşı kullandığı odun cinsinden seçilmiştir. Bir de acaba bu kadından başkası da cehennemde bu şekilde odun taşıyıp ceza görecek mi, yoksa sadece Ebu Leheb’in hanımına özgü bir ceza yöntemi mi?

                   bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.187-190).

Not.3         KUR’AN’DA EKSİK ya da FAZLA AYETLER, FARKLI KUR’AN NÜSHALARI ve FARKLI NÜSHALARIN İMHASI:

                   Müslim burada farklı bir değişiklikten daha söz ediyor: Tebbet suresinin ilk ayetinin “Tebbet yeda Ebi Lehebin ve tebbe” yerineTebhetyeda Ebi Lehebin ve kad tebbe” şeklinde olduğunu, Kur’an yazılırken kadteriminin yazılmadığını belirtiyor.

                   bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.228).

Sonuç:       İşte nüshalar arasındaki fark böylece hem fazla, hem de herkes “benimki doğrudur” deyince, halife Osman olaya el koyuyor ve yeni bir nüsha ortaya çıkarıp kalanları imha ediyor.                (pdf-s.132).

                   İmam Malik’e göre Osman’dan kalma olduğu iddia edilen ve şu an mevcut bulunan Kur’an da orijinal değildir; zaman­la değişime uğramıştır.                                                                           (pdf-s.200).

ayrıca;      KUR’AN’DA EKSİK ya da FAZLA AYETLER, FARKLI KUR’AN NÜSHALARI ve FARKLI NÜSHALARIN İMHASI:

                   için bkz. (Hicr 9, Not.3) ve İLGİLİ HADİSLER için bkz. (Hicr 9, Not.4)

ayrıca;      ZALİM HACCAC’IN KUR’AN’DA YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER: için bkz. Tekvir 24, Şuara 116, 167, Yunus 22, Yusuf 45, Zuhruf 32, Mü’minun 85-86, 89, Bakara 259, Muhammed 15, Maide 48, Hadid 7.

ayrıca;      Konuyla ilgili bu bilgiler Süyuti Kaynaklarında da vardır. Süyuti’den derlenen 40 benzer not için...

                   bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.219-232).





DİPNOTLAR (Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Dipnotları)

1.     Ebu Leheb, Hz. Peygamberin amcası olmasına rağmen ona düşmanlık edenlerin en başında geliyordu. Karısı Ümmü Cemil de bu düşmanlığında kocasına katılır, hatta zaman zaman dikenli çalılar taşıyıp Hz. Peygamberin geleceği yollara dökerdi. Sûrede, bunların hem bu düşmanlıkları, hem de bu yüzden uğrayacakları azap dile getirilmektedir.



Sonraki sure
TEKVÎR | DÜRMEK




KAYNAK KİTAPLARIN LİNKLERİ

1.      Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni

2.      Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2)

3.      Arif Tekin, Sümerlerden İslam'a Kutsal Kitaplar ve Dinler

4.      Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü

5.      Muazzez İlmiye Çığ, Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sumerdeki Kökeni





SURELER (NÜZUL SIRASI)

Free Web Hosting